Edirne, tarihi ve kültürel zenginliği ile bilinen bir şehirdir ve bölgedeki mimari yapılar, özellikle Mimar Sinan’ın ‘ustalık eserim’ dediği Selimiye Camii, sadece yerli turistler için değil, uluslararası turistler için de önemli bir ziyaret merkezidir. 2021 yılının 25 Kasım tarihinde restorasyon çalışmalarına başlanan Selimiye Camii’nde, tarihsel dokusunun korunmasına yönelik olarak önemli adımlar atılıyor. Yapılan çalışmalar arasında caminin iç kısmında yer alan kündekari giriş kapıları ve pencere kepenklerinin konservasyon işlemleri de yer alıyor. Camide gerçekleştirilen kurşun yenileme ve taş onarım işlemleri tamamlanmış durumda. Ayrıca, caminin dört minaresindeki restorasyon çalışmaları da sona ermiş ve iskeleler kaldırılmıştır.
Edirne Vakıflar Bölge Müdürü Ahmet Saraç, yürütülen restorasyon sürecine dair detayları paylaşarak, dış cephe onarımlarının tamamlandığını ifade etti. Saraç, iç mekandaki kalem işçilik çalışmalarının da büyük bir hızla devam ettiğini belirtirken, çevre düzenleme çalışmalarının da başlamış olduğunu aktardı. Amacın camiyi en kısa sürede ibadete açmak olduğunun altını çizen Saraç, “Herkesin merak ettiği Selimiye Camii’nde dış cephe onarımlarımızı tamamladık, ince işçilik dediğimiz cami içerisinde kalem işçiliği çalışmalarımız büyük bir hızla devam ediyor. Çevre düzenleme çalışmalarına da başladık. En kısa sürede ibadete açmak için çok yoğun çalışma içerisindeyiz” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Edirne’deki restorasyon çalışmaları sadece Selimiye Camii ile sınırlı kalmıyor. Keşan’daki Hersekzade Ahmet Paşa Camii’nde de önemli bir çalışma yürütülüyor. Ahmet Saraç, bu caminin restorasyon çalışmalarında sona yaklaştıklarını belirterek, “Bu camimizi inşallah yılbaşı itibarıyla tamamlayacağız. En geç ramazanda, belki de ramazana da kalmadan ibadete açacağız” ifadelerini kullandı. Cami, Keşan’ın meşhur kum taşı ile inşa edilmiş olup, minaresinin yapımında sarı taş kullanılmıştır. Ancak, bu taşların ocaklarının kapalı olması restorasyonu zorlaştırdı. Saraç, “Restorasyondaki ana amacımız orijinal malzemeyi, yapım tekniklerini kullanmak” diyerek, bu noktada yapılan titiz çalışmalara dikkat çekti.
Uzunköprü’de bulunan Muradiye Camii’nde de benzer bir restorasyon süreci yaşanıyor. Ahmet Saraç, bu caminin restorasyon çalışmalarının tamamlanmak üzere olduğunu dile getirirken, içeride bazı işlemlerin hala devam ettiğini aktardı. Camide, kazılar sırasında yüzlerce mezar taşı bulunduğunu belirten Saraç, bu taşların tek tek oturtularak projelendirildiğini söyledi. Ayrıca, bahçede bulunan orijinal döşeme üzerine de projeleri hazırladıklarını ifade etti. Camiyi eski dönemlerdeki görünümüne kavuşturmak için titizlikle çalışan ekip, bahçesi, haziresi ve diğer sosyal alanları ile estetik bir cami oluşturma hedefindedir.
Sonuç olarak, Edirne, Keşan ve Uzunköprü’deki tarihi camilerde yürütülen restorasyon çalışmaları, yerel yönetim organlarının ve vakıfların özverili çabalarıyla devam etmektedir. Bu kısa süre içinde tamamlanması planlanan projelerin, yalnızca ibadet için değil, aynı zamanda bölgenin turistik cazibesi ve kültürel mirası açısından büyük önem taşıdığı açıkça ortadadır. Bu restorasyonlar, tarihi dokunun korunmasına ve gelecek nesillere aktarılmasına katkı sağlayacak önemli adımlardır.