NE OLMUŞTU?
Ağustos ayının başına kadar Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) kalmaları planlanan mürettebat, beklenmedik bir durum nedeniyle sekiz ay boyunca uzayda mahsur kalmıştı. Mürettebatın uzayda geçirdiği süre boyunca, Boeing’in arızalı mürettebat kapsülü nedeniyle yaşanan sorunlar ve Milton Kasırgası’nın etkileri, yaz dönüşlerini neredeyse imkansız hale getirmişti. Bu zorlu koşullar, astronotların uzayda toplamda 235 gün kalmasına neden oldu.
SpaceX’in Dragon Endeavor uzay aracı, Crew-8 astronotları için kritik bir dönüş aracı olarak hizmet etti. Astronotlar, zorlu görevlerinin ardından 25 Ekim tarihinde başarılı bir iniş gerçekleştirdi. Bu iniş, uzayda kalışlarının ve karşılaştıkları sorunların sonuna işaret ediyordu. Ancak, dönüş yolculuğu ve oradaki zorluklar, astronotların sağlığı üzerinde önemli etkilere neden olabilirdi. Uzun süreli uzay yolculuğunun etkileri, astronotların Dünya’ya döndüklerinde nasıl hissedeceklerini merak konusu yapıyordu.
Eski astronot ve Havacılık ve Uzay Güvenliği Danışma Paneli üyesi Kent Rominger, 31 Ekim’de düzenlenen toplantıda, SpaceX’in Falcon 9 roketi ve Dragon uzay aracıyla ilgili yaşanan bir dizi son sorunu gündeme getirerek, uçuşların güvenliği için bu sorunların ele alınması gerektiğine dikkat çekti.
NASA’nın açıklamalarına göre, uzayda kalmanın Dünya’ya dönüşte bazı önemli sağlık etkileri olabilir. Yerçekiminin etkisi, kan ve diğer sıvıları karın ve bacaklara çekerken, gezegenimize dönüş yaptığımızda karşılaştığımız fiziksel değişimlere yol açmaktadır. Uzun süre low-gravited (düşük yerçekimli) ortamda yaşamak, kan hacminde kayıplara yol açarken; bu, kalp ve kan damarları üzerinde de olumsuz sonuçlar doğurabilmektedir. Sonuç olarak, Dünya’da durduğumuzda düşen kan basıncını düzenleme yeteneğimiz azalır ve bu durum, astronotların dönüş sürecini daha zorlu hale getirebilir.
Bu durumlar ve bilimsel veriler, uzay araştırmaları ve uzun süreli görevlerin astronot kesehatanı üzerindeki etkilerinin daha iyi anlaşılabilmesi için devam eden araştırmaların önemini ortaya koymaktadır. Uzay yolculuğu, insan vücudu için olağanüstü zorluklar içeren bir alan olmayı sürdürmektedir. Astronotların karşılaştığı sorunları hafifletmek amacıyla geliştirilmiş yeni teknolojiler ve araştırmalar ise, gelecekteki uzay görevlerinde daha sağlıklı dönüşlerin sağlanmasına katkıda bulunabilir. Uzayda geçirdiğimiz uzun süreler, gelecekteki uzay keşifleri için hem zorluklar hem de öğrenme fırsatları sunmaktadır.