Günümüzde, sanal kumar çeteleri sadece sanal ortamlarda değil, aynı zamanda parklarda, otobüs duraklarında ve caddelerde de karşımıza çıkıyor. Nereye baksanız, bu çetelerin etkisini görebiliyorsunuz; bu durum, hem gençleri hem de daha geniş kitleleri etkileyen ciddi bir sorun haline gelmiş durumda.
Ayrıca, bu çeteler, sosyal medya platformlarında, her gezilen sayfada reklam yaparak dikkat çekiyor. Ünlü isimler, özellikle Serdar Ortaç ve Mehmet Ali Erbil, kumar çeteleriyle ilişkilendirilerek bu konunun daha çok gündeme gelmesine sebep oldu. Bu reklamlarla, milyonlarca kişi, özellikle gençler, tuzağa düşürülmektedir. Dijital alanları etkili bir şekilde kullanmalarının yanı sıra, duvar yazıları gibi geleneksel reklam yöntemleriyle de her yerde varlıklarını sürdürüyorlar.
Örneğin, bulunduğum bölgede hem otobüs durağı, hem metrobüs, hem de metro istasyonu bulunuyor; bu da günlük yolculuk yapan insanların yoğun olarak bulunduğu bir nokta. Özellikle, bu alanlarda yapılan reklamlar dikkat çekici. Bunun yanı sıra, bazı reklamlar çocuk parklarına çok yakın bölgelerde yer almakta, bu da çocukların ve gençlerin etkileşimini artırıyor. Ancak bu durum, yalnızca bir tesadüf değil; bilinçli bir hedefleme stratejisinin parçası.
Yasa dışı kumar sitelerine ulaşım da oldukça kolay. Yerde yazılı olan bir sanal kumar sitesinin adresini internette girdiğinizde, o site hemen açılmakta. Bu durumda, cep telefonu olan her birey için bu sitelere erişmek son derece basit hale gelmiş. Bu durum, kumar bağımlılığına yatkın olanlar için büyük bir tehlike oluşturmakta.
Örneğin, İstanbul’da sanal kumar operasyonları sonucunda izinsiz kumar oynarken yakalanan 83 kişi hakkında 533 bin 275 TL ceza kesildi. Ayrıca, 24 yaşında 30 dosya bulunan gençlerden bazıları, banka hesaplarını kiralamaktan dolayı ceza almış durumda. İnteraktif kumar oynatma alanındaki bu yasadışı faaliyetleri azaltmak için yetkililerin harekete geçmesi büyük önem taşıyor.
Sosyal medyadaki reklamlar ve yerel bölgelerdeki duvar yazıları ile sanal kumar çeteleri adeta her alana sirayet etmiş durumda. Çocuk parkları, metro istasyonları ve otobüs durakları gibi sık kullanılan ve yoğun kalabalığın bulunduğu yerler bu çetelerin reklamlarını asmak için tercih ettikleri alanlar arasında. Bu durumun sonucunda, genç nesil için büyük bir tehlike oluşturulmakta.
Kumar çeteleri, yasa dışı faaliyetlere karşı mücadele etmeye çalışan güvenlik güçlerini zor durumda bırakan bir yapıya sahip. Örneğin, yasa dışı bahis çetesi elebaşı, 40 metrelik yatla mavi tur yaparken yakalanmıştı. Aynı zamanda İstanbul’daki yasadışı bahis soruşturmasında 4 kişi için yakalama kararı çıkarıldığı haberleri medyada farklı şekillerde yer almakta. Tüm bu gelişmeler, devletin yasa dışı kumar siteleriyle mücadele konusundaki kararlılığını arttırması gerektiğini gösteriyor.
Sonuç olarak, sanal kumar çeteleri toplumun her kesimine ulaşarak ciddi bir sorun haline gelmişken, bu durumun önlenmesi için hem dijital hem de fiziksel düzlemde daha etkin tütünsüz bir stratejiye ihtiyaç duymaktayız. Gençleri eğitmek ve bilinçlendirmek, bu durumun üstesinden gelinmesi için atılacak en önemli adımlardan biri olarak öne çıkıyor.