Samanyolu’nun dış halesinde bulunan kara deliklerin büyüklüğünün beklentilerin ötesinde olmadığı ortaya çıktı. Bu keşif, karanlık maddenin primitif kara deliklerden oluştuğu teorisine karşı önemli bir kanıt olarak değerlendiriliyor.
Karanlık madde, ışıkla etkileşime girmeyen ve dolayısıyla görünmez olan bir madde türüdür. Ancak evrendeki toplam maddenin yaklaşık yüzde 86’sını oluşturur. Bilim insanları, karanlık maddenin varlığını çevresindeki maddelerin üzerindeki etkileri ve yerçekimi etkileşimlerinden çıkarabiliyor. Ancak karanlık maddenin ne olduğu hala net olarak bilinmemektedir.
Varşova Üniversitesi Astronomi Gözlemevi’nde 20 yıl boyunca yapılan gözlemler sonucunda elde edilen yeni bulgular, karanlık maddenin doğasına ilişkin önemli ipuçları sağladı. Ekip lideri Przemek Mroz, karanlık maddenin gizemini koruduğunu ve bu konuda henüz net bir bilgiye ulaşılamadığını ifade etti. Yapılan deneylerin karanlık maddenin olası bileşenlerini bulamadığını belirtti.
Sonuçlar, kara deliklerin karanlık maddenin açıklaması olabileceği iddiasını sorgulamakla kalmıyor, ayrıca Samanyolu’nun dışındaki yıldız kütleli kara deliklerin neden galaksimiz içindekinden daha büyük göründüğü gizemini derinleştiriyor. Araştırmanın baş araştırmacısı Andrzej Udalski, bulguların ilkel kara deliklerin karanlık maddenin büyük bir bölümünü oluşturamayacağını ve LIGO ile Virgo tarafından ölçülen kara delik birleşme oranlarını açıkladığını belirtti.
Yapılan araştırma, 24 Haziran’da Nature ve Astrophysical Journal Supplement Series dergilerinde yayımlandı. Araştırmacılar, sonuçların astronomi ders kitaplarında önümüzdeki on yıllar boyunca önemli bir konu olarak yer alacağını belirttiler. Bu yeni bulgular, karanlık maddenin sırlarını çözmek için atılan önemli adımlardan biri olarak kabul ediliyor.
