1949 yılında imzalanan anlaşma ile kurulan Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nün (NATO) 75’inci yıl zirvesi resmi bir törenle kutlandı. NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’ne birçok ülkenin liderleri katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da bu zirveye katılım sağladı. Resmi karşılama töreninin ardından liderler aile fotoğrafı çektirdi. Ardından, 32 ülkenin liderleri toplantıya geçerek NATO Sonuç Bildirgesi’ni yayınladı. Bildirge, müttefiklerin Ukrayna’ya en az 40 milyar dolar fon sağlama kararını içeriyordu. Ayrıca, Çin’e de Rusya’nın Ukrayna’ya verdiği desteği sonlandırma çağrısı yapıldı.
Zirve sonrasında yapılan açıklamada, 2025’te Hollanda’nın Lahey kentinde yapılacak NATO Zirvesi’nden sonra bir sonraki zirvenin Türkiye’de gerçekleştirileceği duyuruldu. Bu karar, Türkiye’nin NATO içindeki önemini ve saygınlığını bir kez daha vurguladı. Ayrıca, NATO’nun Türkiye’ye olan güvenini de ortaya koydu.
NATO Zirvesi, uluslararası ilişkilerdeki önemli gelişmeleri ele almaya devam ediyor. Ukrayna’ya verilen destek ve Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırgan tutumu, zirvede ele alınan konulardan biriydi. Müttefiklerin Ukrayna’ya sağlayacakları fonun miktarı da belirlendi ve bu desteğin önümüzdeki yıllarda da devam edeceği vurgulandı.
Çin’in de zirvede gündeme gelmesi dikkat çekiciydi. Rusya’nın Ukrayna’ya verdiği desteği sonlandırma çağrısı, Çin’e de iletildi. Çin’in, Rusya’nın Ukrayna’ya müdahalesine destek vermemesi gerektiği belirtildi. Böylelikle, NATO üyeleri arasındaki birlik ve dayanışma daha da pekiştirildi.
NATO Zirvesi’nin gelecekte de düzenli olarak yapılacak olması, uluslararası ilişkilerde istikrar ve güvenin korunmasına yönelik bir adım olarak nitelendirilebilir. Bu tür zirveler, müttefikler arasındaki iletişimi güçlendirirken, ortak çıkarlar doğrultusunda iş birliğini teşvik ediyor. Türkiye’nin de bu zirvenin ev sahibi olarak seçilmesi, ülkenin bölgedeki stratejik konumunu ve NATO içindeki etkin rolünü göstermesi açısından önemli bir adımdır. NATO’nun geleceğinde Türkiye’nin aktif bir şekilde yer alması, hem ülkenin uluslararası arenadaki etkinliğini artırırken hem de bölgedeki istikrarı destekler.
