Temmuz ayında geyiklerin boynuzlarının çıkmasıyla bilinen Kızılderililer, bu dönemi “geyik ayı” olarak adlandırıyor. Bazıları ise bu döneme “bal ayı” veya “somon ayı” adını veriyor. Öte yandan, önceki akşam İstanbul’da Galata Kulesi’nin üstünde yükselen dolunay, 14. Yüzyıl’dan kalma tarihi yapıya ayrı bir güzellik kattı. Dolunay, kuleye çok yakıştı.
Geyiklerin boynuzlarının çıkmasıyla özdeşleşen temmuz ayı, Kızılderililer arasında “geyik ayı” olarak adlandırılmaktadır. Geleneksel olarak bu dönemde geyiklerin boynuzlarının çıkması, doğanın döngüsünün bir parçası olarak kabul edilir ve birçok kültürde farklı adlarla anılır. Kimileri “bal ayı” veya “somon ayı” gibi farklı isimler kullanabilir.
İstanbul’un tarihi sembollerinden biri olan Galata Kulesi, önceki akşam dolunayın büyüleyici görüntüsüne ev sahipliği yaptı. 14. Yüzyıl’dan kalma bu önemli yapı, yıllar boyunca birçok farklı olaya tanıklık etmiş ve her seferinde benzersiz bir atmosfer oluşturmuştur. Dolunayın kuleyi aydınlatması, şehrin gökyüzüyle buluşmasını gözler önüne serdi.
Dolunayın yükseldiği akşam, İstanbul’da birçok kişi bu doğa olayının keyfini çıkardı. Galata Kulesi’nin tarihi mirasıyla birleşen dolunay manzarası, fotoğraf tutkunlarını da cezbetti. Şehrin farklı noktalarından dolunayın görüldüğü Galata Kulesi, sosyal medyada da büyük ilgi gördü ve birçok kişi tarafından paylaşıldı.
Kızılderililerin geleneksel kültüründe önemli bir yere sahip olan temmuz ayı, geyiklerin boynuzlarının çıkmasıyla özdeşleşir. Bu dönem, doğanın canlanması ve bereketin artmasıyla ilişkilendirilir. Dolunay ise her zaman olduğu gibi insanları kendine hayran bırakmaya devam ediyor ve tarihi yapılarla buluştuğunda büyüleyici bir atmosfer oluşturuyor. Dolunayın Galata Kulesi’nin üstünde yükseldiği o an, İstanbul’un eşsiz güzelliklerinden birini daha gözler önüne serdi.
