İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 3. İstanbul Kariyer Fuarı’nda önemli açıklamalarda bulundu. Burada, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma hakkında bilgi veren İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) konser harcamalarına yönelik yürütülen incelemeden bahsetti. İmamoğlu, “Biz kamusal iş yapıyoruz, bizi teftiş edin. Teftiş edilmekten onur duyarız” ifadelerini kullandı. Bu açıklamalar, İBB’nin harcamalarının sorgulanması süreçlerinin kamuoyunda nasıl tartışıldığını da gözler önüne serdi.
İmamoğlu, gazetecilere verdiği demeçte, “Ankara’daki Mansur Başkan’a ve burada bize yönelik itibar suikastlarını üzülerek izliyorum” diyerek, son beş yıl içerisinde kendisinin ve Mansur Yavaş’ın nasıl hedef alındığını vurguladı. İmamoğlu’nun 5,5 yıllık süreçte karşılaştığı zorlukların ona güçlü bir şekilde mücadelesini öğrettiği anlaşılıyor. Özellikle bu tür itibar suikastlerinin kendisini nasıl etkilediğine dikkat çekti.
İBB Başkanı, aynı zamanda bu denetim taleplerine yanıt vererek, “Gerçekten vız gelir tırıs gider. İtibar suikastı yaparken, bakın teftiş edilmekten onur duyarız” şeklinde bir açıklama yaptı. İmamoğlu, bu tür denetlemeleri önemseyerek, “Bizi denetleyin; ancak burada teftiş eden akla şunu sormak istiyorum: Cumhuriyet Halk Partili Ekrem İmamoğlu olarak İstanbul’u ne kadar denetlediniz? Türkiye’deki tüm partinize ait belediyeleri son 10 yılda ne kadar denetlediniz?” sorusunu yöneltti. Burada, hem kendi partisinin hem de diğer partilerin belediyeleri üzerindeki denetim süreçlerine dikkat çekması dikkat çekti.
İmamoğlu, sözlerine devam ederek, “Eğer geçmiş 10 yıla katarsanız, bu 5 yıla eşit ise o zaman görevimi bırakırım. Bu denetim çağrısını yaparken, bunun bir teftiş olması gerektiğini vurgulamak istiyorum,” şeklinde konuşarak, denetimlerin daha yapıcı bir çerçevede olması gerektiğini ifade etti. Eleştiri dolu bu açıklama, geçmişteki yönetimlerin denetimlerinde ne kadar yetersiz kaldığını gözler önüne seriyorsun. Bu sebeple, daha kapsamlı bir denetim mekanizması gerektiğini düşünüyor.
İmamoğlu, bu açıklamalarıyla sadece kendi döneminde değil, geçmişe de ışık tutarak, kamuoyunu bilgilendirmiş oldu. Yürütülen soruşturmalarının ve açıklamaların, kamu açısından ne denli önemli olduğunu vurguladığı gibi, medyanın ve siyasi kurumların da rolünü sorguladı. Bu çerçevede, yargının da bu tür operasyonlarda nasıl kullanıldığına dikkat çekti. İBB Başkanı’nın açıklamaları, İstanbul’da siyasi rekabetin ve gerilimlerin ne kadar yüksek olduğunu gözler önüne sererken, aynı zamanda kamuoyunun da olaya bakış açısını değiştirme potansiyelini barındırıyor.