Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı’nda konuştu. Bütçe açığını azaltarak güçlü bir ekonomi hedeflediklerini belirten Şimşek, mali disiplini sağlamak için çalışmaları sürdürdüklerini ve vergi uygulamalarında adaleti sağlamak için çaba harcadıklarını vurguladı.
Vergide adaleti sağlamak amacıyla hareket ettiklerini belirten Şimşek, kayıt dışılıkla mücadele ederek vergide adalet ve etkinliği sağlamayı hedeflediklerini ifade etti. Vergiyi tabana yayacaklarını ve dar gelirli bireylere yük bindirmeyeceklerini vurgulayan Şimşek, gelir dağılımını eşitlemek için vergi adaletini sağlayacaklarını belirtti. Ayrıca, asgari ücrete kadar çalışanların gelirlerinden vergi almayacaklarını ve vergi dilimlerinde değişiklikler yaptıklarını açıkladı.
Bakan Şimşek, enflasyonu düşürmek için üç yıllık bir programa başladıklarını ve henüz programın başında olduklarını açıkladı. Enflasyonla mücadelede tecrübeli olmalarına rağmen başarılı olamadıklarını belirten Şimşek, geçmişte enflasyonun çift hanelere çıktığını ve hükümetler arasında değişen politikaların istikrarı sağlayamadığını söyledi.
Dezenflasyon sürecinin başında olduklarını ifade eden Şimşek, önümüzdeki aylarda enflasyonun düşmeye devam ederek Merkez Bankası’nın hedeflediği yüzde 38 civarında kapanmasını umut ettiklerini belirtti. Ayrıca, enflasyon beklentilerinde iyileşme olduğunu ve programın başarılı şekilde uygulanacağını dile getirdi.
Kişi başına milli gelirde Türkiye’nin ilk defa yüksek gelirli ülkeler grubuna gireceğini belirten Şimşek, sürdürülebilir yüksek büyümenin hedefleri arasında olduğunu söyledi. Öte yandan, mali disiplini sağlamak için dezenflasyon, mali alan yaratmak ve cari açığı sürdürülebilir hale getirmek gibi çalışmalar yaptıklarını ekledi.
Son olarak, Bakan Şimşek, uluslararası rezervlerde iyileşme sağladıklarını, Türkiye’nin dış kaynağa erişiminde sorun yaşamadıklarını ve ihracata dayalı bir büyümeyi hedeflediklerini söyledi. Cari açığın milli gelire oranının düştüğünü ve Türkiye’nin küresel piyasalarda daha güvenilir bir konuma geldiğini belirtti.
