Ferdi Tayfur ve Necla Nazır’ın kızı olan Tuğçe Tayfur, geçtiğimiz yılın, 2023’ün ağustos ayında Muhammet Aydın ile hayatını birleştirdi. Evlilikleri kısa bir süre içinde yeni bir heyecanla devam etti; Tuğçe, hamile olduğunu açıkladıktan sonra, 18 Haziran 2024’te “Tuğçe Lina” adını verdiği bir kız çocuk dünyaya getirdi. Baba Ferdi Tayfur ile Tuğçe Tayfur Aydın arasında, özellikle bu yeni dönemde, gözlerden uzak bir hayat sürmelerine rağmen bazı gerilimlerin devam ettiği bildirilmektedir. Hatta konuşulanlara göre, Ferdi Tayfur, Tuğçe’nin düğününe bile katılmamıştır.
Farklı seslerin yankılandığı bu ortamda, Necla Nazır’dan da bir açıklama geldi. Necla Nazır, Tuğçe’ye yönelik kaygılarını dile getirerek, “Ne yaptı Tuğçe sana? Ne malında ne mülkünde gözü olmadı. Ben evladımın, torunlarımın rızkını senin etrafındaki yeğenlerine yedirmem.” şeklinde tepkisini ortaya koydu. Bu ifadeleriyle, Tuğçe’nin kendisine karşı kurban olduğu düşüncesini vurgulamak istedi. Nazır, “Seni evladına düşman bir baba ilan ettiler” diyerek, Ferdi Tayfur’un durumunu eleştirerek annelik yasası çerçevesinde kızının arkasında olduğunu belirtti.
Bu olaylar gelişirken, Ferdi Tayfur’un avukatından önemli bir açıklama geldi. Avukat, mahkemenin kararını duyurmak amacıyla yaptığı açıklamada, “Tarafımızca, Muhammed Aydın aleyhine, müvekkilimiz Ferdi Tayfur adına İstanbul 4’üncü Fikri Sınayi Haklar Hukuk Mahkemesi’nde açmış olduğumuz ‘Tuğçe Tayfur Store’ markasına ilişkin Marka Hükümsüzlüğü davasında, yerel mahkemenin 15/10/2024 tarihli ara kararı uyarınca ilgili markanın 3’üncü şahıslara devri ve temlikinin ihtiyaten tedbiren önlenmesine karar verilmiştir,” şeklinde bilgi verdi. Bu dava ile ilgili alınacak kararın, markaya ait franchising alan şahıs veya şirketlerin de hukukun çerçevesinde etkilenebileceğini vurgulayarak, kamuoyuna şeffaflık sağlayarak saygılar sunuldu.
Ferdi Tayfur’un avukatının açıklamaları sonrasında Tuğçe Tayfur’dan da bir yanıt geldi. Tuğçe, “Avukat bey paylaştığınıza dikkat mi etseniz çünkü benim bayilerime elinizi uzatamayacağınıza karar verilmiş. Biz 4 aylık bebeğimizle her gün işe gelip açılışlara gidip tırnaklarımızla kazıdığımız bu markayı vallahi vermeyeceğiz.” diyerek, durumu net bir dille ifade etti. Bu durum, aile içindeki çatışmanın ve markalarla ilgili hukuksuzluk iddialarının daha da derinleşebileceğini işaret ediyor.
Bütün bu gelişmeler, sadece aile üyeleri arasındaki gerilimle sınırlı kalmayıp, aynı zamanda iş dünyasında da geniş yankı bulmaya devam ediyor. Ferdi Tayfur’un kariyeri, marka hakları ve aile ilişkileri üzerindeki etkisi giderek daha fazla şekillenmekte ve dikkatleri üzerine çekmektedir. Önümüzdeki günlerde mahkeme sürecinin sonuçlarını ve taraflar arasında yaşanabilecek olası gelişmeleri izlemek de halkın ilgisini çeken bir konu haline gelmiştir.
