Ramazan Pişkin, sosyal medyada ‘Diyarbakırlı Ramazan Hoca’ olarak tanınıyordu ve çektiği videolarla geniş kitlelere hitap ediyordu. Ayrıca açıklamalarıyla halk arasında ‘Filozof Ramazan’ olarak da biliniyordu. Ancak İstanbul Fatih’te bulunan iş yerinde, tartıştığı Erkan Baykut tarafından saldırıya uğradı ve kavga sırasında bıçaklanarak ağır yaralandı. Ne yazık ki, tüm çabalara rağmen kurtarılamadı. Katil ise 24 yaşındaki Erkan Baykut oldu ve ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis istemiyle yargılanmaya başlandı.
Baykut, önceki savunmasında pişman olduğunu belirtti ve Ramazan Pişkin’i başka bir kişi zannederek planlayarak öldürdüğünü iddia etti. Afgan uyruklu Saboor Muradi olduğunu düşündüğünü ve ondan ruhunu şeytana satmaya çalıştığı için intikam aldığını iddia etti. Mason örgütü Illuminati çetesinin etkisi altında kaldığını ve psikolojisinin iyi olmadığını söyledi. Ancak, savunma sırasında avukatı, müvekkilinin akıl sağlığının yerinde olmadığını savunarak adli tıp kurulu raporu alınması gerektiğini dile getirdi ve aile bireylerinin tanık olarak dinlenmesini talep etti.
Mahkeme duruşmada, sanığa avukatının taleplerine katılıp katılmadığını sordu. Baykut, eğer azmettiren biri olsaydı devletten gizlemeyeceğini belirtti. Son sözünde ise Pişkin’in masum bir insan olduğunu ve İslam için mücadele ettiğini kabul ettiğini ifade ederek pişmanlığını dile getirdi. Mahkeme, sanığı ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırırken, indirim uygulanmayacağını belirtti.
Bu acı olay, Diyarbakırlı Ramazan Hoca’nın ani ve trajik ölümüyle sonuçlandı. Pişkin’in hayranları ve sevenleri bu üzücü haberi büyük bir şokla karşıladı. Erkan Baykut’un ise aldığı ağırlaştırılmış müebbet cezası, toplumda adalet duygusunun tatmin edilmesine yol açtı. Bu davada, hem mağdurun hem de sanığın yaşadığı trajedi ve acılar, Türkiye’de geniş yankı uyandırdı. Umarız benzer acı olaylar yaşanmaz ve toplum olarak daha sağlıklı ve barışçıl bir ortamda bir arada yaşamaya devam edebiliriz.