Deutsche Bank, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) ilk faiz indirimine yönelik beklentilerini öne çekme kararı aldı. Banka, Türkiye’de kademeli bir ekonomik yavaşlamanın başlaması ve çekirdek enflasyon dinamiklerinin ‘daha yapıcı’ bir enflasyon görünümüne işaret etmesi nedeniyle bu kararı aldığını belirtti. Bu çerçevede, Türkiye’nin ekonomik verilerinin son derece dikkatle takip edildiği anlaşılıyor.
Bankanın raporunda, “Son iki ayda üst üste gelen negatif enflasyon sürprizi, Merkez Bankası’nın bu toplantıda faizleri değiştirmemesine neden olabilir” ifadesi dikkat çekti. Bu durum, piyasalarda bazı belirsizliklerin hâkim olduğunu ve Merkez Bankası’nın faiz politikalarında daha dikkatli adımlar atacağına işaret ediyor.
“İLK FAİZ İNDİRİMİ ARALIK AYINDA”
Deutsche Bank, ilk faiz indirimi zamanlamasına ilişkin tahminlerinde önemli bir değişikliğe giderek, 2025 yılının Ocak ayında başlamasını öngördüğü 250 baz puanlık faiz indirim beklentisini Aralık ayına çekti. Bu değişiklik, son enflasyon tahminlerindeki güncellemeler ve Merkez Bankası’nın ‘daha az şahin’ bir ton benimsemesiyle birlikte, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki seçimlerin ardından küresel piyasalardaki dalgalanmaya rağmen Türk Lirası’nın sergilediği dirençli duruş nedeniyle gerçekleşti. Bu durum, yatırımcıların ve ekonomik analistlerin Merkez Bankası’nın yaklaşımını yeniden değerlendirmesine neden oldu.
Raporda, Aralık sonrasında bankanın temkinli ve kademeli indirimlerinin devam etmesinin beklendiği vurgulandı. Ayrıca, Kasım ayı için öngörülen manşet enflasyonun, aylık yüzde 2’nin altına inmesi bekleniyor. Bu durum, Merkez Bankası’nın politika faizinde değişiklik yapmaya başlaması için bir fırsat yaratabilir.
Ancak, Deutsche Bank’ın raporunda dikkat çeken başka bir nokta ise, Kasım ayında tahminlerin üzerinde bir enflasyon rakamı ortaya çıkması ve jeopolitik gerilimlerin artması gibi bazı risklerin bulunmasıydı. Bu faktörler ışığında, faiz indiriminin Ocak ayında başlayabileceği ifade edildi. Yani, Merkez Bankası’nın alacağı kararların, ekonomik verilerin ve uluslararası durumların etkisi altında şekilleneceği bekleniyor.
Sonuç olarak, Deutsche Bank’ın Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’na ilişkin güncel değerlendirmeleri, ekonomik ve politik koşulların sürekli bir değişim içinde olduğunu ve bu durumun faiz politikaları üzerinde önemli etkilere yol açabileceğini ortaya koyuyor. Merkez Bankası’nın alacağı tarihli kararların etkisi, Türk ekonomisi ve piyasalardaki genel gidişat açısından kritik öneme sahip.
