Uzun süreli hafıza, beynin saatlerden tüm bir yaşam boyunca depoladığı bilgi, deneyim ve becerilerin yer aldığı geniş bir hafıza kategorisidir. Diğer yandan, kısa süreli bellek sadece saniyeler veya dakikalar boyunca zihinsel işlemler için bilgileri geçici olarak saklar. MIT’de nörobilim profesörü olan Earl K. Miller, kısa süreli belleğin kısıtlı kapasitesinin insanların hafızalarını nasıl etkilediğini açıkladı. İnsanların kısa süreli belleklerinde sadece dört ila yedi bilgi “parçası” tutabilecekleri tahmin ediliyor.
Miller, kısa süreli belleğin insanların olayları hatırlamasını çarpıtabileceğini belirtti. Yeni bilgilerin çalışma belleği aracılığıyla süzülerek geçtiğini belirten Miller, bu belleğin kapasitesinin sınırlı olduğunu vurguladı. Psikologlar, insanların bir seferde sadece belirli sayıda bilgi parçasını tutabileceğini söylüyorlar.
Uzun süreli hafıza, kişilerin beyninde uzun süreyle saklanan bilgi, deneyim ve becerilere dayanmaktadır. Bu hafıza kategorisi, zamanla kazanılan bilgilerin depolanmasını ve geri çağrılmasını sağlar. Çalışma belleği ise kısa süreli bilgilerin işlenmesinde rol oynar ve sınırlı bir kapasiteye sahiptir.
Miller’ın açıklamalarına göre kısa süreli bellek, insanların olayları hatırlarken yanıltıcı olabilir. Bu nedenle, insanların olayları gerçekçi bir şekilde hatırlamalarını sağlayan uzun süreli belleğin önemi büyüktür. Bilgilerin uzun süreli belleğe aktarılması, anıların korunmasına ve hatırlanmasına yardımcı olur.
Sonuç olarak, uzun süreli hafıza insanların yaşamları boyunca kazandıkları deneyim ve bilgilerin depolandığı bir bellek kategorisidir. Kısa süreli bellek ise sınırlı kapasitesi nedeniyle geçici olarak bilgileri saklar ve işler. Bu farklı bellek türlerinin insanların düşünme ve hatırlama süreçlerinde önemli bir rolü vardır.