Türk futbol camiasının tanınmış isimlerinden biri olan Batuhan Karadeniz, 24 Nisan 1991 tarihinde doğdu. Santrfor pozisyonunda oynamış olan Karadeniz, geçmişteki yetenekleri ile dikkat çekmesine rağmen, kariyerinde beklentileri tam olarak karşılayamadı. Bu başarısızlık, kamuoyu tarafından onun yeteneğine ihanet eden futbolculardan biri olarak anılmasına neden oldu.
Futbol kariyerine 10 yaşında, İçerenköy İdman Yurdu’nda başladı. Altyapı serüveninde 2003-2007 yılları arasında Süper Lig ekibi Beşiktaş’ta forma giyen Karadeniz, burada adını duyurdu ve 2007-08 sezonunda ilk Süper Lig maçına çıktı. 16 yaşında attığı ilk gol ile Süper Lig tarihinin en genç golcüsü unvanını elde etti. Ancak bu rekor, daha sonralarda Enes Ünal tarafından kırıldı. Beşiktaş’ta geçirdiği süre boyunca gösterdiği performansla önemli bir çıkış yakalamış olan Karadeniz, daha sonra disiplin sorunları nedeniyle 2010 yılında bu kulüpten ayrılmak zorunda kaldı.
Beşiktaş’tan sonra, Karadeniz’in kariyeri 2015-16 sezonunun sonuna kadar Süper Lig’de devam etti ve Eskişehirspor, Trabzonspor, Elazığspor ve Sivasspor gibi ekiplerde forma giydi. 2016 yılında İsviçre’nin FC St. Gallen takımına transfer oldu; ancak burada ki macerası kısa sürdü. Ardından, 1. Lig ekiplerinden Şanlıurfaspor ile anlaştı. 2017 ile 2022 yılları arasında Türkiye’nin alt liglerinde oldukça popüler bir oyuncu haline geldi. Bu süreç içerisinde dört farklı takımda yer alarak 1. Lig ve 2. Lig play-off’larında mücadele etti. Üstelik, üç kez 2. Lig play-off’larında gol kralı olmayı başardı.
Kariyerinin altyapı dönemlerinde oldukça üretken bir forvet olarak anılan Batuhan Karadeniz, 2008-2009 yıllarında Türkiye A Milli Takımına Fatih Terim tarafından çağrıldı ancak sadece iki kez milli formayı giymekle yetindi. Ağustos 2015’te Sivasspor’da oynarken, yeniden milli takıma çağrıldı; fakat bu sefer de kullanılmayan bir yedek oyuncu olarak millî takımda kalmak zorunda kaldı.
Bütün bu yaşananlar, Batuhan Karadeniz’in yeteneklerine karşı duyulan özlemi daha belirgin halde ortaya koymaktadır. Fakat yaşadığı disiplin sorunları, geçici takımları ve kariyeri boyunca yalnızca sınırlı sayıda milli maç yapması, onun potansiyelinin nereye gidebileceği konusunda soru işaretleri yaratmıştır. Yetenekleri ile dikkat çeken, ancak istikrarsızlık nedeniyle umulan başarılara ulaşamayan bir futbolcu olarak, Türk futbol tarihinde kendine özgü bir yer edinmiştir.
