AB’nin en yüksek mahkemesi olan Avrupa Adalet Divanı yapısı içinde yer alan Genel Mahkeme, 5 yıl önce AB Komisyonu tarafından çip üreticisi Qualcomm’a kesilen para cezasına ilişkin açılan davada kararını açıkladı. Mahkeme, Qualcomm’un piyasadaki hakim konumunu kötüye kullanması nedeniyle kesilen 242 milyon euro para cezasını bir miktar indirimle uygun buldu. Kararda, para cezasının miktarı yaklaşık 238,7 milyon euro olarak belirlendi.
AB Komisyonu, 2019 yılında Qualcomm’a 2009-2011 döneminde maliyetin altında fiyata satış yaparak rekabet kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle 242 milyon euro para cezası kesmişti. Qualcomm ise bu karara itiraz ederek hukuki süreç başlatmıştı. Genel Mahkeme’nin verdiği karar, Qualcomm’un cezanın bir kısmıyla ilgili hukuki mücadelesini kısmen kazanmasını sağladı.
Avrupa Adalet Divanı içinde yer alan Genel Mahkeme, AB Komisyonu’nun Qualcomm’a uyguladığı para cezasının haksız olduğu yönündeki argümanları değerlendirerek kararını verdi. Mahkeme, piyasadaki hakim konumun kötüye kullanılmasıyla ilgili olarak verilen cezanın miktarında indirime gidilmesine karar verdi. Qualcomm’un avukatları, kararı olumlu bir gelişme olarak değerlendirerek, müvekkillerinin haklarını savunmaya devam edeceklerini açıkladı.
Qualcomm’un avukatları, Genel Mahkeme’nin yaptığı bu indirimin adil olduğunu ve müvekkillerinin haksız yere cezalandırılmasına izin vermeyeceklerini belirtti. Ayrıca, Qualcomm’un AB Komisyonu’nun kararına karşı verilen bu hukuki mücadelede başarılı olduğunu ve adaletin yerini bulduğunu düşündüklerini ifade etti.
AB Komisyonu ise Genel Mahkeme’nin verdiği kararı değerlendirerek gerekirse temyize gidebileceğini açıkladı. Kararın detaylarının inceleneceğini ve gerekli adımların atılacağını belirten AB Komisyonu yetkilileri, Qualcomm’un piyasadaki rekabeti bozduğuna dair iddiaların doğru olduğunu savundu.
Genel Mahkeme’nin aldığı bu karar, AB’deki rekabet hukuku alanında önemli bir dönemeç olarak kabul ediliyor. Qualcomm’un piyasadaki hakim konumunu kötüye kullanıp kullanmadığı konusunda verilen karar, gelecekte benzer durumlarda nasıl bir yol izleneceğine dair önemli ipuçları sunuyor. Bu dava, AB’nin rekabet politikaları ve kurallarının uygulanmasında nasıl bir yöntem izleneceğine dair önemli bir örnek teşkil ediyor.