Akçakoyunlu köyünde karpuz üreten Şükrü Gök, karpuzlarını satamayarak büyük bir sıkıntıyla karşı karşıya kaldı. Kargaların saldırısına uğrayan karpuzlarını gören Gök, ürünlerini kargaların yediğini hayretle izledi. Ürünlerin neredeyse tamamının yok olduğunu gören çiftçi, yaşadığı bu durum karşısında ne yapacağını şaşırdı.
Kaveların zarar verdiği karpuzları gören Şükrü Gök, üzgün ve çaresiz bir şekilde durumu değerlendirdi. Gök, kendi kendine söylenerek, “Bu nasıl bir şey böyle? Kargaların yemediği bir tane karpuz yok. Bir de bizim elimizden kayıp gidiyor. Ürünümüzü zaten zor satıyoruz, bir de böyle olunca ne yapacağız şimdi?” dedi. Ürünlerini satamadıklarını ve kargaların da yediğini üzüntüyle dile getiren Gök, çiftçilikten ve hayvancılıktan memnun olmadıklarını belirtti.
Gök, çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşan biri olarak yaşadığı sıkıntıları anlatarak, “Şu an hem çiftçilikten memnun değiliz, hem de hayvancılıktan. Hayvancılıkta yem fiyatları çok yüksek. Çıkan mısırları ucuza satmak zorunda kalıyoruz çünkü yemler pahalı. Üç dönüm yerin maliyeti bile on bin lirayı buluyor. Bu şartlarda ne yapacağız, nasıl ayakta kalacağız?” diye sordu.
Gök’ün yaşadığı zorluklar, diğer köylülerin de benzer sorunlarla karşılaştığını gösteriyor. Tarım ve hayvancılıkla uğraşan pek çok kişi, maliyetlerin yüksek olması ve ürünlerin satılamaması gibi sorunlarla boğuşuyor. Kargaların karpuzları yemesi gibi durumlar da çiftçilerin karşılaştığı diğer sorunlardan sadece bir tanesi.
Akçakoyunlu köyünde yaşanan bu olay, tarım ve hayvancılık sektöründeki zorlukları bir kez daha gözler önüne seriyor. Çiftçilerin, ürettikleri ürünleri satamama ve doğal afetlerin yanı sıra yabani hayvanların da zarar vermesi gibi çeşitli sorunlarla karşı karşıya kaldığı görülüyor. Bu durum, tarım ve hayvancılık sektöründeki problemlerin çözümü için daha fazla önlem alınması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor.
