Sağlık Bakanlığı, Türkiye’de 2010 yılından itibaren görülen Batı Nil virüsü enfeksiyonunun bu yıl 6 kişide tespit edildiğini ve hastaların takip ve tedavilerinin devam ettiğini duyurdu. Bakanlık, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Batı Nil virüsü enfeksiyonunun, virüsü taşıyan sivrisineklerin sokmasıyla bulaşan viral bir hastalık olduğunu belirtti. Hastalığın genellikle yaz boyunca ve sonbaharın erken dönemlerinde görüldüğü bilgisine yer verilen açıklamada, hastalığın kişiden kişiye doğrudan bulaşmadığı vurgulandı. Ülkemizde 2010 yılından itibaren görülen Batı Nil virüsü enfeksiyonunun 2024 yılında 6 kişide tespit edildiği ifade edildi. Hastaların takip ve tedavilerine devam edildiği belirtilen açıklamada, Bakanlık tarafından gerekli çalışmaların yapıldığı ve sürecin hassasiyetle takip edildiği kaydedildi.
Batı Nil Virüsü tropik ve ılıman iklimlerde bulunan bir virüstür ve ilk kez 1937 yılında Uganda’nın Batı Nil Bölgesinde görülmüştür. Sivrisinekler aracılığıyla tüm memeli hayvanlara ve insanlara bulaşabilen hastalık, 2-8 gün süren bir inkübasyon periyodunun ardından yüksek ateş, bulantı ve ağrı gibi semptomlarla kendini gösterir. Bazı ağır vakalarda ise hastalar yarı-koma durumuna bile girebilir.
Batı Nil virüsü enfeksiyonunun yayılmasını önlemek adına sivrisineklere karşı önlem alınması büyük önem taşır. Sivrisineklerin üremesi için uygun ortamların ortadan kaldırılması, böcek kovucu kullanımı ve açık deriye sivrisinek kovucu sürülmesi gibi önlemler alınabilir. Ayrıca hastalığın yayılmasını engellemek için su birikintilerinin temizlenmesi ve kapalı alanlarda uygun böcek öldürücülerin kullanılması da önerilmektedir.
Hastalığın belirtileri görüldüğünde vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurulması önemlidir. Hastalığın erken teşhisi ve tedavisi, hastalığın ilerlemesini engelleyebilir ve hastanın iyileşme sürecini hızlandırabilir. Sağlık Bakanlığı, halkı hastalık hakkında bilinçlendirmek ve gerekli önlemleri alarak hastalığın yayılmasını engellemek adına çalışmalarını sürdürmektedir. Batı Nil virüsü enfeksiyonuna karşı toplum olarak dikkatli olunması ve gerekli tedbirlerin alınması büyük önem taşımaktadır.
