TRUMP DÖNEMİ NASA’NIN YÜKSELİŞİ OLDU
Kendi döneminde, eski ABD Başkanı Donald Trump’la birlikte uzay ajansı NASA önemli bir ivme kazandı. Trump yönetimi, NASA’nın bütçesine yaptığı cömert katkılarla dikkat çekti. Bu süreç, 2017 ile 2021 yılları arasındaki Trump’ın başkanlık dönemini kapsıyor. Özellikle, uzay araştırmaları ve keşif projeleri için sağlanan maddi kaynakların artırılması, 21. yüzyılın uzay yarışında ABD’nin konumunu güçlendirmeyi hedefledi.
Trump’ın ilk dört yılının sonunda NASA’nın toplam bütçesi yüzde 10 oranında artırılarak 20.90 milyar dolardan 22.63 milyar dolara yükseltildi. Bu finansal artış, uzay ajansının pek çok stratejik projeye yönelmesine ve yeni hedeflere ulaşmasına olanak sağladı. Örneğin, bu bütçe artışı sayesinde, uzay araştırmaları, bilimsel keşifler ve teknoloji geliştirme gibi alanlarda daha geniş kapsamlı projelerin hayata geçirilmesi mümkün oldu.
Özellikle dikkat çeken bir gelişme, Trump’ın görevde olduğu ilk yılın sonunda meydana geldi. 11 Aralık 2017 tarihinde, Trump, asteroit görevini iptal eden ve mürettebatlı Ay keşfi projesi için önemli bir dönüm noktası oluşturacak bir kararname imzaladı. Bu karar, NASA’nın Artemis programını yeniden canlandırmayı ve Ay’a insan göndermeyi hedeflemesini teşvik etti. Artemis programı, gelecekte Mars’a insan göndermeyi de içeren daha geniş bir uzay hedeflerinin parçası olarak görülüyor ve NASA’nın Ay’a dönüşü, “açık kapı” olarak tanımlanıyor.
Bunun yanı sıra, Trump döneminde NASA’nın Mars keşif projeleri de önemli bir hız kazandı. Özellikle Mars 2020 misyonu kapsamında Perseverance robotu, 2021 yılında Kızıl Gezegen’e ulaşarak orada yaşam izlerinin araştırılmasına yönelik çalışmalara başladı. Bu tür projeler, insanlığın uzaydaki varlığına dair mevcut bilgi birikimini genişletmeyi ve gezegenimizi başka yaşam formlarından koruma çabalarını içeriyordu.
NASA’nın finansal büyümesi, sadece bilimsel projelerle sınırlı kalmadı; aynı zamanda özel sektörle olan işbirlikleri de bu dönemde önemli bir ivme kazandı. Özel uzay şirketleriyle yapılan anlaşmalar ve ortak araştırma projeleri, NASA’nın keşif alanında daha fazla ilerlemesine olanak tanıdı. Bu süreç, SpaceX gibi şirketlerin uzay taşımacılığı konusunda önemli adımlar atmasına katkı sağladı ve uzay endüstrisinde yeni iş imkanlarının ortaya çıkmasına olanak tanıdı.
Özetle, Trump döneminde NASA, cömert bütçe artışları, yeni stratejik projeler ve özel sektörle olan işbirlikleri ile önemli bir yükseliş yaşadı. Sadece Ay’a insan göndermeyi hedefleyen Artemis programı ile değil, aynı zamanda Mars keşif projeleriyle beraber uzay araştırmalarında köklü değişimlere zemin hazırladı. Uzay bilimi açısından bu süreç, yeni nesil uzay keşiflerinin gelişimini hızlandırdı ve gelecekteki uzay araştırmalarında ABD’nin lider konumunu sağlamlaştırmaya yönelik önemli bir adım oluşturdu.
