Yüksek gelir vaadiyle dolandırıldığı iddia edilen 40’a yakın kişi arasında yer alan ve bunun sonucunda 295 yıla kadar hapis istemiyle tutuklanan bankacı Seçil Erzan, 31 Ekim 2023 tarihinde bir kez daha hakim karşısına çıkıyor. Olayın merkezinde, futbol camiasından isimlerin de bulunduğu dolandırıcılık vakası yer almakta.
Duruşmadan önce, davada müşteki sıfatıyla yer alan ünlü teknik direktör Fatih Terim’in avukatları, Milliyet gazetesine açıklamalarda bulundu. Avukatlar Dr. Kaan Karcılıoğlu ve Okan Demirkan, davanın esasını aydınlatmak adına, yargılanan kişinin bir bankanın eski şube müdürü olduğunu belirtti. Bu şahsın, futbol camiasındaki insanlara bankanın üst düzey yöneticilerinin yönettiği bir fonun varlığını anlatarak, güven oluşturarak önemli miktarlarda para topladığı iddia ediliyor. Avukatlar, bu süreçte kendilerinin bilgilendirildiği yalan, yanlış ve yanıltıcı bilgilerin medyada yer almasına da dikkat çekti.
Fatih Terim’in avukatları, adli sürecin başında girişilen haksızlıkların ardından 40’a yakın müşteki, yedi sanık ve 20’den fazla tanığın ifade verdiği davada, bankacı Seçil Erzan’ın müvekkilleriyle hiçbir ilişkisinin olmadığını açıkladı. Banka yetkililerinin müvekkilleri üzerinden yanlış bir algı oluşmasına neden olduğu, bu yanlış algının zamanla değiştiği ve davanın seyrinde adaletin yerini bulacağına olan inançlarının tam olduğu belirtildi. Avukatlar, toplanan delillerin süreç içerisinde kimin suç işlediğini net bir şekilde aydınlattığını vurguladı.
Davada, diğer şubelerin ve şube müdürlerinin adının da geçmesi, süistimallerin derinliğinin anlaşılmasını sağlamakta. Banka, sürecin gelişimiyle birlikte Fatih Terim’in ismi üzerinden dikkatleri başka bir yöne çekmeye çalıştığı ve bu çokça benzer davalarla ilgili sessiz kalma çabasının içinde olduğu ifade edildi. Avukatlar, bunun itibar suikastı içerdiğini ve kendilerinin müvekkilleri adına manevi tazminat davası açtıklarını belirtti. “Dava hukuk mahkemesinde sıradan bir süreç olarak devam etmektedir,” diyen avukatlar, durumun ve yargılama sürecinin ilerlemesiyle birlikte gerçeklerin ortaya çıkacağına inanıyor.
Fatih Terim’in avukatları, müvekkillerinin davasında başından beri adaletin yerini bulması için gerekli adımları atarak sürecin katılımcısı olmayı sürdüreceğini ifade etti. Terim, yargılandığı davada henüz yargılama süreci başlamadan, kendi isteğiyle savcılığa giderek şikayetçi olmuştu. Terim, kendisine yöneltilen soruşturmalar kapsamında durumu aydınlatmak amacıyla, medya üzerinden değil, yargıya duyduğu saygı nedeniyle yalnızca adli makamlara bilgi verdiklerini vurguladı. Dava boyunca her aşamada katılımcı olacağını yineleyen avukatlar, sürecin takipçisi olmaya devam edeceklerini belirtti.
Sonuç olarak, Seçil Erzan’ın davası birçok kişi ve kurum için önemli bir gelişim süreci olarak ilerliyor. Davanın gidişatı, futbol camiası ve dolandırıcılıkla ilgili daha geniş bir tablodan etkilenirken, Fatih Terim gibi isimlerin bu süreçte nasıl bir rol oynayacağı ve sonuçlarının ne olacağı merak ediliyor. Dolandırıcılık iddialarının arka planda yatan gerçekleri ortaya çıkarması açısından bu dava oldukça dikkat çekici bir öneme sahiptir.