İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, yaptığı video mesaj aracılığıyla İran halkına ulaşarak önemli mesajlar verdi. Netanyahu, bu mesajında İran halkını İran lideri Ali Hamaney’e karşı uyarmanın yanı sıra, İran’ın İsrail’e bir kez daha saldırması durumunda ciddi sonuçlarla karşılaşabileceğini belirtti. Özellikle, İran ekonomisinin felç olacağı tehdidinde bulundu ve bu durumun tüm İran halkı için ne anlama geleceğini vurguladı.
“İRAN EKONOMİSİ FELÇ OLUR”
Netanyahu, İran’ın daha önceki bir saldırısının İran ekonomisine 2,3 milyar dolara mal olduğunu öne sürdü. 26 Ekim tarihinde gerçekleşen bu saldırının, İran’a büyük zararlar verdiğine dikkat çeken Netanyahu, bu tür saldırıların tekrarlanmaması gerektiğini ifade etti. Bu bağlamda, İran yönetiminin agresif politikalarını sürdürmesi halinde, İsrail’in karşılık vermekten çekinmeyeceği mesajını iletti. İran halkının bu durumdan etkileneceğini belirten Netanyahu, uyarılarının yalnızca hükümete değil, doğrudan İran halkına yönelik olduğunu vurguladı.
“BU SAVAŞI BEN DE İSTEMİYORUM”
Netanyahu, İran halkına seslenerek, “Bu savaşı istemediğinizi biliyorum. Ben de bu savaşı istemiyorum. İsrail halkı da bu savaşı istemiyor.” şeklinde bir düşünce sundu. Burada, savaşın sadece politik liderler arasındaki bir mücadele değil, aynı zamanda sivil halk üzerinde de ciddi sonuçlar doğurabileceği mesajını vererek, Tahran yönetimini hedef aldı. Netanyahu, İran hükümetinin güçlerinin halkı tehdit ettiğini ve onları tehlikeye atan asıl gücün Tahran’ın zorbaları olduğunu ifade etti.
“HAMANEY REJİMİ SİZDEN KORKUYOR”
Netanyahu, sözlerine devam ederek, İran rejiminin zayıfladıkça İsrail’in güçlendiğini iddia etti. Bu durumun rejimin korkusunu artırdığını ve halkın umutlarının kırılmaması gerektiğini belirtti. “Dünya bizim gücümüzün sadece bir kısmını gördü” diyen Netanyahu, Hamaney rejiminin asıl korkusunun İran halkı olduğunu vurguladı. “Bu yüzden umutlarınızı kırmak ve hayallerinizi engellemek için bu kadar çok zaman ve para harcıyorlar,” dedi. Netanyahu, İran halkına umudun kaybetmemeleri gerektiğini, İsrail’in ve özgür dünyadaki diğer ülkelerin her zaman yanlarında olduğunu belirterek cesaret vermeye çalıştı.
Genel olarak, Netanyahu’nun mesajı, sadece karşıt bir görüşü savunmakla kalmayıp aynı zamanda barış çağrısında bulunarak, iki ülke arasında süregelen gerginliğin çözüme kavuşturulması gerektiğini de ortaya koyuyordu. Bu bağlamda, barışın ve halkların refahının ön planda tutulmasını öneren bir yaklaşım sergilediği düşünülebilir. Ancak mesajın tonundaki tehditkar ifadeler, süregelen çatışma dinamiklerini ve her iki tarafın da karşılıklı güven sorunlarını gözler önüne serdi.
Netanyahu’nun bu mesajı, İran halkı ve hükümeti arasındaki ciddiyetin yanı sıra, iki ülke arasındaki genel ilişkilerin ne kadar hassas ve karmaşık olduğunu da ortaya koyuyor. Her iki tarafın da barış arayışında olması, ancak aynı zamanda bölgedeki güç dengelerinin yeniden şekillenmesi gerektiği gerçeği göz önünde bulundurularak, sorunun ne denli derin olduğu bir kez daha hatırlatılmış oldu.
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel