Ekonomi yönetiminin, katma değerli üretimi artırmaya yönelik çalışmalarının etkisi, sanayi üretimi verileri içerisinde yer alan yüksek teknoloji endeksi üzerinde belirgin bir şekilde görülmektedir. Bu yılın başında 93,7 seviyesinden başlayan yüksek teknoloji endeksi, mart ayında yılın en üst noktası olan 171,8’e ulaşmayı başardı. Ancak, takip eden aylarda bu endekste bir ivme kaybı yaşandı ve haziran ayında 95,4 seviyesine geriledi.
Haziran ayından itibaren hızlı bir toparlanma süreci içine giren yüksek teknoloji endeksi, temmuz ayında 96,7’ye, ağustosta 116’ya ve eylül ayında 124,8’e yükseldi. Bu yükseliş, son altı ayın en yüksek seviyesini gösterdiği için oldukça dikkat çekici bir durum ortaya çıkmıştır. Endeksin bu dinamik ilerleyişi, sektör için olumlu işaretler taşımaktadır.
Pariterium Danışmanlık Kurucusu İsmet Demirkol, sanayi üretimindeki dönemsel değişimlerin ön plana çıktığını vurguladı. Demirkol, veri setinde yer alan “yüksek teknoloji” kaleminin son aylardaki yükselişine dikkat çekerek, “Bu ürün grubunun her zaman tedarikçisi ve alıcısı bulunmaktadır. Yüksek teknoloji alanına yapılan yatırımlar ile sağlanan teşvikler, ülkenin gelişimi açısından kritik bir öneme sahiptir. Eğer bu alanda tecrübe ve söz sahibi olunabilirse, ihracat gelirlerinin daha da artmasını bekliyorum.” şeklinde bir değerlendirme yaptı.
Demirkol, Türkiye’nin sanayideki dönüşümünü de gündeminin önemli bir parçası olarak nitelendirerek, “Endüstri 4.0 dönüşümü, yerli ve milli yatırımlarla birlikte yeşil dönüşümün de gündemde olması gerekir. Bu alanda gerçekleştirilen yatırımlar, Türkiye’deki verimliliği artırmanın yanı sıra enerji tasarrufunu da beraberinde getirecektir. Bu çok yönlü gelişmeler, ülkeye pek çok alanda katkı sağlayacaktır.” açıklamasında bulundu.
Yeşil dönüşümün, birçok firma için ihracatta yeni pazarlar açması bakımından büyük önem taşıdığını dile getiren Demirkol, bu sürecin hem çevresel hem de ekonomik açıdan katma değer yaratmayı sürdürdüğüne dikkat çekti. Türkiye’nin, sanayi alanındaki verimliliğini artırarak dünya pazarında rekabetçi bir konuma ulaşabilmesi için yüksek teknolojiye yaptığı yatırımların devam etmesi gerektiği ifade edildi.
Sonuç olarak, Türkiye’nin sanayi alanında yüksek teknolojiye yönelmesi ve bu konudaki yatırımlarını artırması, ülkenin ekonomik büyümesine ve ihracat kapasitesinin genişlemesine olanak tanıyacaktır. Ekonomi yönetimi, bu süreçte katma değerli üretimin desteklenmesi ve yüksek teknoloji ürünleri ile rekabet gücünün artırılmasına yönelik politikalarını sürdürmelidir. Bu bağlamda, Türkiye’nin sanayi stratejileri ve geri dönüşüm uygulamaları, hem yerel hem de uluslararası düzeyde önemli fırsatlar sunacak ve sürdürülebilir büyümeyi destekleyecektir.