Sosyal medya fenomeni Rukiye Eryiğit, halk arasında “Rukiş Anneanne” olarak tanınmaktadır. Eryiğit’in torunu Rabia Fidan’ın, kök hücre bağışı ile gerçekleştirdiği önemli bir hikaye, insan hayatına dokunmanın ve iyilik yapmanın önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Rabia Fidan, bu süreçte hayatını kurtardığı 5 yaşındaki lösemi hastası çocuğun hikayesini paylaşarak, bağışçılığın ne denli değerli olduğuna vurgu yapmıştır.
Fidan, Kızılay’dan gelen telefon ile hayatının en mutlu anını yaşadığını ifade ederek, 7 yıl süren bekleyişinin ardından kök hücre nakli sürecinin detaylarını aktardı. Fidan, “Ben bir kök hücre bağışçısıyım. Geçmişte kök hücre bağışında bulunmuştum ve zamanla da bir çocukla yüzde 95 uyum sağladığımı öğrendim. Kızılay beni aradı ve yeniden bağış yapmak isteyip istemediğimi sordu. Elbette ki çok istiyordum. Süreç boyunca sürekli haber bekliyordum ve onlara bunun sinyalini verdim. Sonrasında sağlık durumumu kontrol etmek için benden kan aldılar. 7 günlük aşı sürecine geçtikten sonra Çam Sakura Hastanesi’nde nakil yapıldı ve böylece 5 yaşındaki bir çocuğun hayatı kurtuldu,” dedi.
Kök hücre naklinin sadece hastanın değil, aynı zamanda ailelerinin hayatını da olumlu etkilediğini vurgulayan Fidan, “Kök hücre bağışı sadece lösemi hastası çocuğun hayatını kurtarmaz. Aynı zamanda onların sağlığına kavuşması için bekleyen ailelerin hayatlarında da büyük bir etki yaratır. Bir çocuğun sağlığına kavuşması hepimiz için çok önemli,” ifadelerini kullandı. Ayrıca, 5 yaşındaki çocuğu henüz görme fırsatının olmadığını da belirtti. Sağlık Bakanlığı’nın güvenlik tedbirleri nedeniyle bağış yapılan kişilerle ilk aşamada görüşmenin mümkün olmadığını, ama ilerleyen zamanlarda iletişim kurma fırsatının doğabileceğini dile getirdi.
Kök hücre bağışının önemine dikkat çeken Fidan, “Kök hücre bağışı hayat kurtarır. Umarım herkes bu bağışın ne demek olduğunu öğrenir. Birine yardımcı olmak, bir başkasının hayatını kurtarmış olmak insanı gerçekten çok mutlu ediyor. Kök hücre bağışı hayat kurtarır,” şeklinde konuşarak, bu konunun ciddiyetine vurgu yaptı. Kendi yaşadığı sürecin ne denli önemli olduğunu ifade ederek, başkalarına da bu tür bağışlarda bulunmaları çağrısında bulundu.
Torunu Dilara’nın kök hücre bağışı ile hayra vesile olduğunu ve bu durumun kendisini mutlu ettiğini söyleyen Rukiye Eryiğit, “Torunum Dilara Fidan, 5 yaşındaki bir çocuğun hayatını kurtardı. Çok seviniyorum. Sağlığı yerinde olan herkesi kök hücre bağışında bulunmaya davet ediyorum. Bu tür hayırlı bir işin torunuma nasip olması beni inanılmaz mutlu ediyor. Keşke yaşım genç olabilseydi, ben de kök hücre bağışında bulunabilseydim,” diye konuştu.
Eryiğit, her bireyin bu bağışı yapma sorumluluğunu taşıdığını vurgulayarak, “Bir canı kurtarmanın sevabından daha güzel bir şey var mı? Anneler, babalar ve evlatlar bu bağışın ne denli önem taşıdığını bilmelidir,” diyerek, insanları kök hücre bağışı yapmaları konusunda teşvik etti. Kök hücre bağışı, insan hayatındaki önemini bir kez daha ortaya koyarak, toplumda büyük bir farkındalık oluşturma potansiyeli taşıyor.
