İstanbul Pendik’te bir balıkçıda çalışan genç kız İlke Hoş, babası tarafından saldırıya uğradı. İddialara göre, Hoş ve annesi iş yerinden çıktıktan sonra arabaya binerken babası saldırgan bir şekilde üzerlerine yürüdü. Kızını tehdit eden baba, arabaya zarar vererek anne-kızın iş yerindeki tezgahları dağıttı.
Olayın ardından anne ve kız, polis merkezine giderek şikayetçi oldu. Daha sonra savcılığa başvuran İlke Hoş, babası hakkında suç duyurusunda bulundu. Hoş, babasının kendisine tekme attığını, tehditler savurduğunu belirterek, “Ölmek istemiyorum. Öldükten sonra mı değerli olacağım. Sesimi duyun” diye konuştu.
Suç duyurusunun ardından polis tarafından gözaltına alınan saldırgan baba, işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Hakimlikçe “Uzaklaştırma kararını ihlal gerekçesiyle” tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İlke Hoş’un yaşadığı şiddet olayı, toplumda büyük yankı uyandırdı. Birçok vatandaşın tepkisini çeken olay, aile içi şiddetin ne denli ciddi bir sorun olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Toplumun şiddetin her türlüsüne karşı duyarlı olması gerektiği vurgulandı.
Aile içi şiddet konusunda yeterli tedbirlerin alınmadığı ve bu tür vakaların arttığı belirtilirken, İlke Hoş’un cesareti ve kararlılığı takdirle karşılandı. Hoş’un adaletin sağlanması için gösterdiği çaba, aile içi şiddetle mücadelede bir ilke olarak değerlendirildi.
Olayın detaylarıyla ilgili soruşturma devam ederken, aile içi şiddetin önlenmesi ve şiddet mağdurlarına destek sağlanması için toplumsal farkındalığın artırılması gerektiği vurgulandı. Aile içi şiddetin herkesin sorunu olduğu ve susulmaması gerektiği üzerinde duruldu.
