Bilim insanları, Nobel ödüllü CRISPR/Cas9 genom düzenleme teknolojisi kullanarak farelerin beyinlerindeki kök hücre üretimini artırdı. ABD’deki farklı üniversitelerden gelen araştırmacılar, yaşlanma sürecindeki kök hücrelerin yeni hücreler üretme hızını yavaşlatan genleri düzenleyerek yaşlı farelerde kök hücre üretimini artırmanın mümkün olduğunu gözlemledi.
CRISPR/Cas9 teknolojisi ile farelerin yaklaşık 23 bin geninde değişiklikler yapan araştırmacılar, metabolizmayı etkileyen 300 farklı genin kök hücre yaşlanmasında rol oynadığını tespit etti. Özellikle genç ve yaşlı farelerin beyinlerindeki subventriküler bölgedeki hücrelerde bulunan genlerin kök hücre üretiminde önemli olduğunu keşfeden ekip, bu genlerdeki düzenlemelerin yaşlı farelerin nöronlarındaki kök hücre üretim oranını arttırdığını belirledi.
Araştırmacılar, “Slc2a4” adlı önemli bir genin üzerinde yapılan düzenleme ile hücrelerin glukoz tüketim miktarını azaltarak hücrelerin çoğalma yeteneğini artırdıklarını keşfetti. Bu keşif, yaşlanma sürecindeki hücrelerdeki düzenlemelerin kök hücre üretimini artırabileceğini gösterdi.
Araştırmanın sonuçları “Nature” dergisinde yayımlandı ve bilimsel camiada geniş bir ilgi gördü. Bu çalışmanın sadece farelerle sınırlı kalmayıp insan sağlığına da olumlu etkiler sağlayabileceği düşünülüyor. Eğer benzer düzenlemeler insanlar üzerinde de başarılı olursa, yaşlılığın getirdiği bazı sağlık sorunlarına çözüm bulunabilir.
CRISPR/Cas9 genom düzenleme teknolojisi son yıllarda biyoteknoloji alanında büyük bir devrim yarattı. Bu teknoloji sayesinde genetik materyal üzerinde ince düzenlemeler yapılması mümkün hale geldi. Fareler üzerinde yapılan bu çalışma, bu teknolojinin yaşlanma sürecindeki hücreler üzerinde de olumlu etkiler yaratabileceğini gösterdi.
Araştırmacılar, şimdi bu keşfin insanlara nasıl uygulanabileceğini ve yaşlanma ile ilişkili hastalıkların tedavisinde nasıl kullanılabileceğini araştırmaya devam ediyor. Bu çalışma, bilimin yaşlanma sürecini daha iyi anlamamıza ve bu süreci yavaşlatmamıza yardımcı olabilecek önemli bir adım olarak kabul ediliyor.
